Şeker Pancarı Nasıl Üretilir?
Şeker Pancarı Ekimi
- Tarlada bulunabilecek yabancı otlarla herbisit gibi yöntemlerle mücadele etmek, intaşın ardından genç pancar fidesinin boğularak veriminin düşmesini engeller.
- Ekim derinliği ile 2 veya 3 cm olmalı ve tohum tavın olduğu yere bırakılmalıdır.
- İyi ekim yapabilmek adına pnömatik (havalı) mibzerler tercih edilebilir.
Şeker Pancarı Sulama
• Şeker pancarı sulama işleminde olması gerekenden fazla sulama yapmak toprakta çoraklaşma, yer altı sularının kirlenmesine, hastalıkların daha tahripkâr olmasına, besin maddelerinin yıkanmasına ve yapının bozulmasına neden olabilir
• Su, mutlaka toprağın ve iklimin mevcut durumu göz önüne alınarak bitkinin talebi kadar verilmelidir. Şeker pancarının su talebi, toplam 700 ile 800 mm arasındadır. Her sulama ile aşağı yukarı 100-130 mm su verilir. İlk su ne kadar geç verilirse, pancar kökünün gelişmesine o kadar yardımcı olur.
• Şeker pancarında kökün gelişmesi sonucunda güzel kök şeklinde, yoğun verimli ve kaliteli pancar elde edilebilir. Sulamanın şekli de tıpkı sulama sıklığı gibi çok mühimdir. Sulamada kesinlikle basınçlı sulama tipleri (Damla Sulama ve Yağmurlama) tercih edilmelidir. Damla sulama, su, enerji gübreleme ve işçilik işlemlerinde tasarruf sağlar. Damla sulama yağmurlama sulama işlemine göre pancara daha kontrollü şekilde su verilmesinden dolayı pancarın kalitesini olumlu etkiler.
Şeker Pancarı Gübreleme
• Sulamada olduğu gibi gübreleme de şeker pancarı üretimi esnasında verim ve kaliteyi artıran en önemli etkenlerin başında gelmektedir. Gübreleme işlemi sırasında fosfor, azot ve potasyumlu gübreler tercih edilmektedir.
• Gübreleme işlemi toprak analizi yapıldıktan sonra toprakta eksik bulunan bitki besin maddelerinin, bitkinin durumuna göre zamanında veya belli ölçüde verilmesidir.
• İhtiyaçtan az veya fazla verilen gübreler, masrafları artırır; hastalıkların oluşmasına sebep olur ve toprağında yapısını bozma tehlikesini beraberinde getirir. Tarlayı sertleştirir ve çoraklaştırır. Yer altı sularını kirletir.
• Şeker pancarı üretiminde azami verim için gübreleme işleminin zamanı, ölçüsü ve verilme biçimi çok mühimdir. Fosforlu ve potasyumlu gübrelerin ekim işleminden çok önce kullanılması üretimde verim, kalite ve dayanıklılığın artmasında olumlu etkilerde bulunur. Azotlu gübreler ise mutlaka bitkinin talebine göre verilmelidir.
• Pancardaki şeker oranının olumsuz etkilenmemesi için mümkünse temmuz ayı ortalarına kadar azotlu gübreleme işlemi bitirilmelidir.
Şeker Pancarı Hasadı
• Doğu Anadolu bölgesinde şeker pancarı, kullanılan tohum cinsine göre değişmekle birlikte yaklaşık 120 ila 190 gün sonra vejetasyon süresine (hasat olgunluğuna) erişir. Bu da tarih olarak Ekim ayı başına tekabül eder. Bu süreden daha erken veya daha geç söküm işlemleri verim ve kalitenin düşmesine neden olur. Girdi maliyetlerini düşürmek için tarla yapısı müsait olduğu sürece hasat işlemi makineyle, mümkün olmadığı yerlerde ise elle yapılmalıdır. Ancak hasat mutlaka, toprak tavlı durumda olduğu sırada yapılmalıdır. Aksi durum zarar yaratır. Hasat işlemi sırasında pancar bitkisinin başı yumru ile yaprak saplarının birleşim yerinden kesilmelidir. Toprak ve çamurdan olabildiğince güzel temizlenmeli ve üzerinde yeşil yaprak bırakılmamasına özen gösterilmelidir.
• Hasat sırasında pancar üzerinde bırakılan toprak, pancardan daha değerlidir. 1 cm kalınlığında bulunan bu toprağın meydana gelmesi için 100 yıl beklenmektedir. Toplanan hasat, söküm yükleme ve boşaltma esnasında yara almamalı, verimli tarla toprağının pancar ile fabrikaya taşınmasını engellemek için pancar temizleme eleme ve yükleme makinesi (Mouse – Felis) kullanılarak pancarın yan köklerine tutunan toprağın elenerek tarlada bırakılması sağlanmalıdır. Böylece erozyonunun da önüne geçilmiş olur.
• Söküm işleminden sonra yapılan pancarlar ya direkt fabrikaya sevk edilmeli ya da tarlada uygun bir yerde tarla silosu yapılmalı. Pancarın tazeliğini yitirmeden fabrikaya sevk edilmesine dikkat edilmelidir.
Türkiye’de Şeker Fabrikaları
Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk sanayi işletmelerinden olan şeker fabrikalarının ilkini kurma faaliyetleri ilk kez Uşak'lı Molla Ömeroğlu Nuri (Şeker) adındaki bir çiftçi tarafından başlatıldı ve 6 Kasım 1925 tarihinde ilk şeker fabrikasının temeli atıldı.
• Uşak’taki ilk fabrikanın kurulma aşamaları sürerken 22 Aralık 1925 tarihinde Alpullu Şeker Fabrikası’nın temeli atıldı ve 26 Kasım 1926 tarihinde açılışı yapılarak ilk Türk Şekeri burada üretildi.
• 1933 yılına dek bu iki fabrikada gerçekleşen üretim, Türkiye’nin şeker ihtiyacını kısmen karşılarken, bu süreçte edinilen tecrübe ile 5 Aralık 1933’te Eskişehir, 19 Ekim 1934’te ise Turhal Şeker Fabrikası açıldı.
• 1950 yılına kadar Uşak, Alpullu, Eskişehir ve Turhal fabrikalarındaki üretimle ülkenin şeker ihtiyacı karşılanırken, 1951 yılında hazırlanan Şeker Sanayii’nin Tevsi Programı ile yeni şeker fabrikalarının kurulması dönemi başladı.
• Yine bu yıllarda pancar ekicilerinin teşkilatlandırılması amacı ile tarım kesiminde toplumsal dayanışmanın bir örneği olan kooperatifleşme hareketi başlatıldı.
• 1951-1956 yılları arasında Adapazarı, Amasya, Konya, Kütahya, Burdur, Susurluk, Kayseri, Erzincan, Erzurum, Elazığ ve Malatya’da olmak üzere toplamda 11 yeni şeker fabrikası kuruldu. 1962 yılında Ankara 1963 yılında ise Kastamonu Şeker fabrikaları kurularak, ülkemizin şeker fabrikaları arasına katıldı.
• Ülkemizin nüfus artışına paralel olarak şeker ihtiyacı da artmaya başlarken, arzı karşılamak adına yeni kurulan yeni şeker fabrikaları da 1977’de Afyon, 1982'de Muş ve Ilgın, 1983'de Bor, 1984'de Ağrı ve 1985 yılında da Elbistan’da faaliyete başladı.
• Devam eden yıllarda ise 1989 yılında Erciş, Ereğli ve Çarşamba Şeker Fabrikaları, 1991 yılında Çorum, 1993 yılında Kars, 1998 yılında Yozgat ve 2001 yılında Kırşehir Şeker Fabrikaları işletmeye açıldı.
• 2004-2005 pazarlama yılında Çumra Şeker Fabrikası, 2006-2007 pazarlama yılında ise Boğazlıyan ve Aksaray Şeker Fabrikaları kurularak ülkemizde pancardan şeker üreten fabrika sayısı 33’e yükseldi.